Bütün sınai mülkiyet haklarında olduğu gibi marka tescili ve koruması da ulusal nitelikli haklardandır. Dolayısıyla, tescilli bir marka tescilden doğan haklardan sadece kendi ülkesi sınırları içerisinde yararlanabilir.
Bu nedenle, diğer ülkelerde de tescilin sağladığı haklardan yararlanabilmek için markaların faaliyette bulunan bütün ülkelerde tescillenmesi gerekmektedir. Türkiye 1 Ocak 1999 tarihinden itibaren markaların uluslararası tesciline ilişkin Madrid Protokolü’ne taraf olduğu için Türk vatandaşları, Türkiye’de ikamet edenler veya Türkiye’ ticari veya sınai bir faaliyette bulunanlar, Türk Patent ve Marka Kurumu aracılığıyla Madrid Protokolüne taraf olan 73 ülkede ve Avrupa Topluluğu Markası (CTM) başvurusunda bulunabilirler.
Madrid Protokolü çerçevesinde yapılan başvurular tescil talep edilen her bir ülkede ayrı ayrı incelenerek, tescil edilip edilemeyeceğine ülke yasaları çerçevesinde karar verilir. Dolayısıyla, başvurular tescil talep edilen bazı ülkelerde kabul edilirken bazılarında reddedilebilir.
Madrid Protokolü çerçevesinde uluslararası başvuru talebinde bulunulabilmek için Türkiye’de tescilli ya da başvuru halindeki bir markaya sahip olunması uluslararası başvurunun bu markayla uyumlu bir şekilde yapılması gereklidir. Uluslararası başvuru 5 yıl süre ile ulusal markaya bağımlıdır ve ulusal markanın reddi, iptali ya da hükümsüzlüğü gibi durumlarda uluslararası tescil iptal edilir.
Uluslararası tescil sonrası değişikliklerin tümü belirlenen Akit Taraflar için tek bir talep ve tek bir ücret ödenmesi yoluyla Uluslararası sicile kaydedilir ve belirlenen Akit Taraf Ofislerine bildirilir. Bunun dışında marka yenilemesi de belirlenen Akit Taraflar için tek bir ücret ve tek bir taleple sağlanır. Yenileme tek bir uluslararası tescil için yapılır ve tek bir yenileme ücreti ödenir.